Türkiye’nin ikinci astronotu Atasever: Bu süreçten edindiÄŸim tecrübeyi gençlerimizle paylaÅŸmak için sabırsızlanıyorum

Türkiye'nin ikinci astronotu Atasever Bu süreçten edindiğim tecrübeyi gençlerimizle paylaşmak için sabırsızlanıyorum
Türkiye’nin ikinci astronotu Atasever, “Bu süreçten edindiÄŸim bu hazineyi, tecrübeyi gençlerimizle paylaÅŸmak, aktarmak, onların bizim attığımız ilk adımlardan daha iddialı adımları atabilmelerini saÄŸlamak üzere paylaÅŸmak için sabırsızlanıyorum” dedi.
Türkiye’nin ikinci astronotu Tuva Cihangir Atasever, Türk Uzay Bilim Misyonu kapsamında gerçekleÅŸtirdiÄŸi “Yörünge Altı AraÅŸtırma UçuÅŸu” sonrası Türkiye’ye döndü.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığında, Bakan Mehmet Fatih Kacır ve astronot Alper Gezeravcı’nın katılımıyla düzenlenen basın toplantısında konuÅŸan Atasever, üstlendiÄŸi görevden duyduÄŸu mutluluÄŸu dile getirdi.
Atasever, çocukken hiç astronot olma hayali kurmadığını belirterek, insanların uzaydan dünyayı gördüklerinde yaÅŸadıkları deÄŸiÅŸim ve dönüşümü anladıkça uzay konusunun içinde bir hayal gibi yeÅŸermeye baÅŸladığını söyledi. Bu hayalin kendisini ROKETSAN’da çalışmaya ittiÄŸini vurgulayan Atasever, şöyle konuÅŸtu:
“2017 yılında Uzay Sistemleri Direktörlüğü’nde, geliÅŸtirmekte olduÄŸumuz milli fırlatma aracının aviyonik sistemlerinden sorumlu sistem mühendisi olarak çalışmaya baÅŸladım. İşe ilk baÅŸladığımda Türkiye bir sonda roketini uzaya göndermek üzere çalışıyordu. Sinop’tan fırlatması icra edilen sistemin gövdesine dokunduÄŸum an, o zamana kadar yaÅŸadığım en büyüleyici anlardan birisiydi. Daha sonrasında Türkiye’nin milli fırlatma aracına giden yolda geliÅŸtirdiÄŸi diÄŸer sistemlerde de bilfiil çalışma ÅŸansını elde ettim. Gönlümde hep uzaya yönelik Türkiye’nin daha geniÅŸ projelerinde çalışmak, katkı vermek ve önümüzdeki yıllarda katlanarak artacak uzay ekosisteminden ve ekonomisinden Türkiye’nin maksimum payı alabilmesi için çalışmalarıma devam ettim.”
“Lunaparktaki bir çocuk gibi heyecanlıydım”
Atasever, Türkiye Uzay Ajansı kurulduktan sonra da Milli Uzay Programı’nın açıklanmasının ardından kendisini en çok heyecanlandıran anın, bir Türk vatandaşının Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) gönderileceÄŸini duyduÄŸu an olduÄŸunu bildirdi.
O andan itibaren baÅŸvuruların baÅŸlayacağı anı heyecanla beklemeye baÅŸladığını ifade eden Atasever, şüphe etmeden baÅŸvurusunu gerçekleÅŸtirdiÄŸini ve yoÄŸun bir eleme sürecinin ardından Türkiye’nin iki astronotundan birisi olarak seçilme ÅŸansını elde ettiÄŸini anlattı.
Atasever, bu süreçte 8 ay boyunca aldıkları eÄŸitimlere deÄŸinerek, bu bilgileri edinme sürecinde “lunaparktaki bir çocuk gibi heyecanlı” olduÄŸunu dile getirdi.
EÄŸitim sürecini “en mutlu olduÄŸu dönem” olarak belirten Atasever, ardından Astronot Alper Gezeravcı’nın ISS’de baÅŸarıyla gerçekleÅŸtirdiÄŸi bilimsel çalışmaları izleme, kendisinin de bu süreçte yer yüzünde bilim merkezlerini gezerek gençlerle buluÅŸma ÅŸansı elde ettiÄŸini söyledi.
Atasever, gençlerin dilinde yaşadıkları bu tecrübeyi anlatan birisinin olmasının, onların hayal dünyalarında belki bugüne kadar yaşamadıkları pencereler ve kapılar açtığını aktardı.
Bu sürecin ardından 8 Haziran’daki görevinde 7 bilimsel deney icra ettiÄŸini hatırlatan Ataever, bunların 3’ünün kendi uçuÅŸ tulumu üzerine entegre edilmiÅŸ halde kendisiyle uzaya çıktığını, diÄŸer 4 deneyin ise insan fizyolojisi deneyleri olduÄŸunu bildirdi.
Atasever, uçuş haftasında ve uçuştan hemen önce ve sonra kendisinden toplanan birtakım biyolojik örneklerin analiz edilmesiyle araştırmacıların genetik bilimi, metabolik değişiklikler, kanser hücrelerindeki farklılaşmalar ve hücre dışı veziküller gibi özel konularda araştırmalar yapma şansını elde edeceğini anlattı.
Böylece hem Türkiye hem de dünyada uzay bilimine katkı sağlayacaklarını vurgulayan Atasever, fırlatmaya kadar aldığı eğitim, deney çalışmaları ve araca yönelik aşinalık kazanabileceği çeşitli çalışmalar yaparak uçuşa hazır hale geldiğini belirtti.
“Yeniden doÄŸdum”
Mikro yer çekimi ortamında geçirdiği sürede ilk görevinin üzerindeki bilimsel deneyleri icra etmek ve ilgili operasyonları gerçekleştirmek olduğunu vurgulayan Atasever, şunları kaydetti:
“Daha sonra kemerimi açıp o mikro yer çekimi koÅŸullarında adeta kanatsız bir ÅŸekilde uçmaya ve süzülmeye baÅŸladım. Beyin aktivitemi ölçen BEACON deneyinin amacı, astronotların o noktadan dünyayı gördüğünde beyinlerindeki deÄŸiÅŸimin izlerini ortaya koymaktı. Dolayısıyla süzülmeye baÅŸladığım andan itibaren de aslında pencereye yönelmiÅŸtim. Dünyanın tarifi çok güç olan manzarasına kendimi bıraktım. Hakikaten aktarması, anlatması çok güç bir tecrübe, dünyayı o noktadan görmek ve bunu bir süzülme durumu içerisindeyken yaşıyor olmak… ‘Her nefeste yenilenir dünya’ demiÅŸ Mevlana. Ben 8 Haziran’da uzay aracının içinde 90 kilometrelik irtifaya çıkıp o çok küçük zaman içinde çok derin bir nefes aldım, yepyeni bir dünyaya aslında gözlerimi açtım, yeniden doÄŸdum diyebilirim. Dolayısıyla bu süreçten sonra edindiÄŸim bu hazineyi, bu tecrübeyi gençlerimizle paylaÅŸmak, onlara aktarmak, onların bizim bu attığımız ilk adımlardan daha iddialı adımları atabilmelerini saÄŸlamak üzere onlarla paylaÅŸmak için de sabırsızlanıyorum.”
Atasever, bu sürecin gerçekleşmesi dolayısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakan Kacır ve Türk milletine teşekkür etti.
Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı da Türkiye’nin yeni yüzyıla dair uzay alanında koyduÄŸu hedeflerden biri olan “Türk Astronot ve Bilim Misyonu”nu gerçekleÅŸtirdilerini belirterek, “Uzay alanında konulmuÅŸ 9 hedefin daha kendi takviminde ve planlamasında devam eden projenin ilerleyen süreç içinde gurur ve mutluluklarını yaÅŸamak üzere sabırsızlıkla bekliyoruz.” dedi.
Kaynak: AA